24 Aralık 2009 Perşembe

Tarihi Uzunçarşı ve Defne Sabunu


Antakya'yı gezmeye devam ediyoruz.

Baharatçısı,marangozu,semercisi ve kuruyemişçisi ile işte Uzunçarşı!

Fotoğraflara bakıp da çarşının tamamı böyle zannetmeyin.Benim görebildiğim kadarı ile bir tane marangoz dükkanı,iki de semerci kalmış.Baharatçı dükkanlarının durumu daha iyi.Ne de olsa baharatı ithal etmeyi henüz akıl edemedik.

Natural defne sabunları...İçindekiler;defne yağı ve kostik.Kostik binlerce yıldır sabun yapımında kullanılan bir kimyasal.Binlerce yıl boyunca atalarımız bu sabunları kullandı demek ki.

Uzunçarşı'da defne sabununun kilosu 10 Lira.Şampuanlarla kıyas edince ne kadar ucuz değil mi?Üstelik ne olduğunu bilmediğimiz tehlikeli kimyasallar içermiyor.''Saçımı sertleştirir mi acaba'' diye de endişe etmeyin.Şöyle bir hafta_on gün sabredin.Kullanmaya devam ettikçe sorun ortadan kalkıyor.Yeşil renkli olanı zeytinyağlı,diğeri defne sabunu.

Semerciliğin buralarda hala devam ettiğini görmek güzel.Siz hiç atla eşşekle yayla gezintisi yaptınız mı?Ben yaptım ve diyorum ki:Bu meslek ölmemeli:)

Bu kaşıklar bir çoğunuza çirkin görünebilir ama bana göre çok değerli.Her şeyden önce el emeği.Bize ait bizden...Bir tane aldım.Şark odası yapmayı planlıyorum ya.Tahta kaşıksız şark odası olur mu?


Uzunçarşı'da alışveriş yaptığımız bir dükkana sorduk:

_''Buralarda sepetçi var mı?''

_''Kalmadı artık eskisi gibi.Perşembe günleri getirip elde dolaştırıyorlar''

Aynı günün akşamında,İskenderun'da ulusal bir markete girdik.Uzakdoğudan sepetler gelmiş.Reyon dolu.Yılbaşı vesilesiyle getirildi sanırım.Tee nerelerden sepet geliyor,marketlerde en güzel reyonlarda satışa sunuluyor.'Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş' derler.

Her neyse;sebze haline girmeden sol taraftaki dükkanlardan birinde sepet bulduk,tevafuken.Sepetler iki senedir dükkanda beni bekliyormuş:)Arabanın bagajını sepetle doldurup,bavulu da arka koltukların altına doğru yerleştirdik.Zaten artık tatilimiz de bitmişti.İskenderun üzerinden eve doğru yola çıktık.

Bir sonraki yazıda eski Antakya evleri ve Habib-i Neccar Camii(inşaAllah).

10 yorum:

Narince dedi ki...

Harika fotoğraflar, Antakya gitmek istediğim yerlerden. (Atpazarı'na da bir daha gidersem söz, senin için daha çok fotoğraf çekeceğim. Ailecek çekmişiz daha çok, bu yüzden koyamadım. )
Görüşmek üzere, sevgiyle...

iffetin günlüğü dedi ki...

Antakyadan genelde transit geçtiğimizden çarşı pazarını bilmiyorum.Habib-i Neccar hz.lerini ziyaret etmiştik sadece..ilk fotoğrafta görünen menengiç galiba, K.Maraşta kahvesini içmiştim.

minimalist dedi ki...

sepetleri de görseydik keşke :)))

sabunlar çok güzellll; Antakya evlerini de merakla bekliyorum.

Kitchen Sweet Kitchen dedi ki...

Dükkanın önündeki sepetleri çekseydim iyi olurdu.Alışveriş telaşı ile ihmal ettim.Neyse artık evdeki hallerini çekerim bir ara:)

Mimosa Café dedi ki...

evet uzun çarşı muhteşem bir yer! ben de geçen sene harika fotoğraflar çektim orada. babam antakyalı olduğundan eskiden çok sık giderdik. uzun senelerdir gidemiyordum ama geçen bayramda gitmek ve oraları tekrar gezmek ve müthiş otantizmi tekrar yaşamak beni inanılmaz mutlu etti. senin fotolar da birer harika. bakması çok keyifli oldu benim için.

Aysultan... dedi ki...

Canım çok güzel bir çarşıymış:))
kaşıklara bayıldım niye çirkin olsun,bence de kıymetli ,sabunlardan biraz korkuyorum ama sabırla kullanınca dediğin gibi oluyorsa denemeye değer,devamını merakla bekliyorum :))))
sevgiler...

Baharcicegi dedi ki...

cok güzel söylemissin komsunun tavugu kaz gibi görünürmüs diye, elimizdeki dogal ürünlerin kiymetini bilmiyoruz
tahta kasiklar benim mutfagimdada var hatta kullandigim zamanlarda oluyor
sevgiler

Armina dedi ki...

Gerçekten çok güzel bir çarşıymış. Defne sabununun kokusunu merak ettim.

Bulbulunyeri dedi ki...

Antakya'nın güzelliğini hep duyardım ama dizilerden sonra artık iyice merak ediyorum.
Bu sene kısmetse inşallah o tarafları gezmek istiyoruz.
Burada yazılan güzellikleri görmek nasip olsun inş.
Sevgiyle kal.

Melek* dedi ki...

Zeytinyağı sabunuyla saçım döküldüğü için bende banyo yapmayı denedim,eşimin tavsiyesi üzerine ama olmadı.Keçe gibi oldu,keşke sabretseydim.Ama oğlumu bebekken katkılı ne olduğunu bilmediğimiz sabun veya şampuanla banyo yaptırmaktansa, ev yapımı zeytinyağı sabunuyla yaptırmayı tercih ettim. Başını şampuan sürüyordum gözleri yanmasın diye. Şimdi bile bazen ev yapımı sabunla yıkarım.Not:Sirkeli su ile banyo yapmak saçlara parlaklık veriyor. Beden hücrelerine iyi geliyorki en önemlisi Sünnet,tavsiye ederim..