23 Ağustos 2009 Pazar

Bunlar da Mersin'in Güzelleri



2004 yılında Mersin'e yolum düşmüştü.O zaman herkesin bildiği bazı yerleri;cennet-cehennem çukuru,Ashab-ı Kehf mağarası,şelale v.s. görme fırsatım olmuştu.Bu kez kenarda köşede kalmış,öyle herkesin bilmediği,tabiri caizse 'kayıp cennetler' peşindeydim.Uzuncaburç yaylası örneğin...
Aşşağıda(deniz seviyesinde) küçücük bir plajda 150 kişi sıkış tepiş_hem de öğle sıcağında_ yüzmeye çalışırken Uzuncaburç yaylasında in cin top oynuyordu.
Yayla fotoğraflarını ilerde bir gün yayınlarım(inşaAllah).Şimdi Mersin'in güzellerinden bahsedelim.Alttaki fotoğrafı yol kenarında hizmet veren bir gözlemecide çektim(Kargıpınar).Şu sandalyelerin güzelliğine bakar mısınız!Gözleme sadece 2 lira.Manzara bedava:)
Kamışlarla alanı çevirmişler.Şeker kamışı mı ki acaba?Her şeyi sormaya pek bir meraklıyımdır ama bu ayrıntıyı atlamışım.Peçeteliği saymazsak ortamda hiç plastik yok.Yolculuk yaparken böyle bir yerde durmak çölde vahaya düşmüş hissi uyandırıyor insanda:)


Gözleme sobası.Üzerine bir kazan atarsanız mısır da haşlayabilirsiniz.

Bir mersinlinin çeyiz sandığından neler çıkar?Anneanneden kalan pamuklu,yünlü,ipekli el dokumalar;havlular,kuşaklar,göynekler,mendiller...
Pembe 'darabulus' ipekli kumaştan dokunmuş.Kadın giysisinde eteğin üzerinden aşşağı doğru sarkıtılırmış.Bu biraz fiyakalısı.Özel günler için.
En alttaki göynek.Bir nevi iç giysisi.Yüzde yüz pamuklu kumaştan.Diğerleri havlu.
Şimdi ben yüzde yüz pamuklu kumaştan bir giysi almak istesem,markalaşmış bir ürün almak zorundayım.Bir kucak dolusu para dökerek...Bundan çok değil 60 yıl önce nenem(sözün gelişi) bile pamuklu giyiyordu.Demek çok dokunduğu için fiyatı da ucuzdu.O günlere geri dönmek çok mu zor ki?

Mersin kilimleri.Keçi bol elbet.Keçi kılından dokunuyor kilimleri de.Mersinliler 'çul' diyor bu güzellere.Ben 'kilim' diye bahsedeceğim.
Alttaki yolluk keçi+yün ipliğinden.Üzerindeki seccade diğerleri gibi dik tezgahlarda değil yatay tezgahta dokunmuş.


Keçi kılından heybe.

Culfa dokuması nakışsız seccade.Tezgahı yatay.
Yaz gelince halılar kaldırılıyor,kilimler seriliyor.Eskisi gibi dokuyanı yok.Çul dokuyan birini bulmak istesem epeyce araştırıp soruşturmam gerekir.Fotoğrafını çektiğim çullar 70 küsur yıllık.Aklımızı başımıza almazsak 20 sene sonra fotoğrafını çekecek çul dahi bulamayacağız.


Hatırımı kırmayan,üşenmeden sandığındakileri ortaya döken Silifkeli Sadiye Hanım'a teşekkür ediyorum tekrar:)

6 yorum:

Unknown dedi ki...

OH İÇİM AÇILDI SABAH SABAH KİLİMLERİN RENKLERİ BAHAR GİBİ,SOBANIN KOKUSU BURNUMDA.NE YAZIKKİ ŞU ANDA BİLE PEK ÇOK KİŞİ İÇİN HİÇBİRŞEY İFADE ETMİYOR BUNLAR.

TAZE NANE dedi ki...

Aman bu ne güzellikler böyle.
Çok hoş bakmak.
Sevgiler canım.

PAPATYA PRENSES dedi ki...

Hepsi birbirinden güzel.. Bakmak bile gözlerini dinlendiriyor insanın:)

Tijen dedi ki...

Hakikaten çok güzeller. Ne çok emek var üzerlerinde değil mi? Onlara değen genciyle yaşlısıyla kadınların duaları, gözyaşları, umutları var ya onları düşündükçe daha da önem kazanıyor gözümde bu göznurları.

keskinli dedi ki...

yurdumun her kösesi cennet ya hepside birbirinden güzel insan bakmaya bile doyamiyor sevgiler hayirli ramazanlar

Narince dedi ki...

Size gecikmeli de olsa dönebildiğim için çok memnun oldum. Umarım daha sık görüşürüz. Mersin ve Eshab-ı Keyf'e ben de gitmiştim yıllar önce. Sizin kadar ayrıntılı gözlem yapma şansım olmamıştı. Teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.